31.10.09

this is it

Bundan 7 ay once Michael Jackson kameralarin karsisina gecip O2 konserlerini acikladiginda televizyon ekranindan o kadar kotu gorunuyordu ki aramizda bunun nasil olupta gerceklesecegini tartismaya baslamistik bile. Bugun ise This Is It'i izledikten sonra o zaman ne kadar bos ve anlamsiz konusmus oldugumuzu idrak etmis bulunuyorum. Meger Jackson ve ekibi tum dunyanin agzini acik birakacak, daha once esi benzeri gorulmemis bir veda hazirligi icersindelermis.

Ucundan kiyisindan gorebildigimiz kadariyla kiyafetlerden kareografilere, platformundan daha once benzerlerine taniklik etmedigimiz gorsellerine kadar tasarlanan hersey tek kelime ile muazzam gorunuyordu. Tum bu hazirliklarin merkezinde ise tek notanin dogru tinlamasiyla bile ilgilenen asiri derecede titiz bir Michael Jackson izliyoruz. Gun isigindan kendisini koruyabildigi sahnesinde son donemlerinde kameralara yansiyan hallerine nazaran o kadar guclu, gercek ve dogal gorunuyordu ki, sadece birkac gun sonra olecegine inanamiyor insan. Kendisinin de birkac kez belirttigi gibi bunlarin prova olmasi ve yorulmak istememesine ragmen hem sesi hem de danslariyla sergiledigi performans bitti diyenlere verilebilecek en guzel cevap niteliginde. Ustelik bu kadar isin arasinda hafta sonu icin dagilan ekibine kuresel isinmanin oneminden bahsedebilecek kadar da fantastik bir durus sergilemekten geri kalmiyor. Saka gibi gercekten, kabullenemiyor insan.

Film ilk duyuruldugunda bu kadar kisa zamanda hazirlanmasi ve buna bagli duygu somurusu uzerine kurulu ticari beklentilerden dolayi kaygilanmistim ama simdi yanildigimi gormekten son derece memnunum. Hala ticari amacla ellerinde dvdye koymak icin fazladan cesitli goruntuler barindirdiklarini dusunsem de ortaya cikarilan sey son derece tatmin edici ve en onemlisi mesaji da tam Jackson'in isteyecegi, hayati boyunca vermeye ugrastigi dogrultuda. Keske en azindan son bir kez cikabilseydi seyircilerin karsisina. Dunya da gorup gorebilecegi en buyuk sovu kacirmamis olurdu boylece.

Hiç yorum yok: