matt cameron etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
matt cameron etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2.1.10

soundgarden yeniden


Down on the Upside turnesinin ardindan 97 senesinde dagilma karari alan Soundgarden elemanlari Alice in Chains'in basarisindan etkilenmis olacaklar ki bunca zaman sonra tekrar bir araya gelmeye niyetlenmisler. Grup zaten geride biraktigimiz yil bir gunlugune de olsa sahneye cikmis ancak muhtemelen o siralarda evinde "son albumum biraz degisik mi oldu ya?" diye dusunmekte olan Chris Cornell kendilerine katilmamisti. Timbaland'de de aradigini bulamayinca o da son kartini oynayarak kurkcu dukkanina donmeye karar vermis heralde. Pek oyle gercekten isteyerek geri dondugunu de sanmiyorum acikcasi, biraz mecburi daha cok da ticari gibi gorunuyor. Aslinda Euphoria Morning ile oldukca iyi basladigi solo kariyerine fantastik hareketler sergilemeden adam gibi devam edebilseydi keske. Zamaninda dagilirlarken turnelerden ve ayni sarkilari surekli soylemekten nefret ettigini aciklamisti, simdi butun 2010 yazinin her gununu Spoonman soyleyerek gecirir artik. Tabi bir de Pearl Jam'e yatay gecis yapmis olan Matt Cameron var, bakalim onun velayeti kimde kalacak. Ben Eddie'nin yerinde olsam caldigi son dort albumle birlikte guzel bir box set yapar bonservis falanda istemeden direkt yollardim.

25.9.09

backspacer



Pearl Jam'in beklenen 9. studyo albumu internete dusmesinin ardindan gectigimiz gunlerde de resmi olarak cikti. Ben de bu sure zarfi icerisinde odevini yapmaktan kacan bir ogrenci gibi surekli aklimin bir kosesinde olmasina ragmen zamanimi baska seylerle ugrasarak, gormezden gelerek gecirdim ancak nihayetinde artik ustune birseyler soylemek gerekiyor.

Bundan yillar once Riot Ac'i 'grunge' bulmayarak yerden yere vuran kitleye karsi, "Satacagi bilinen, belli ve tutmus formulleri kullanarak kendilerini taklit etmiyorlar, zaten PJ yillardir bir grunge grubu degil, tek albumleri Ten de degil, onlar uzun zamandir kendileri icin ve inandiklari muzigi yapiyorlar" diyerek naifce savundugum grup bu sefer beni baska bir acidan ters koseye yatirdi. Backspacer'i dinlerken ben bu sarkilarin hepsini daha once defalarca dinlemis gibi hissediyorum. Hatta bazi yerler o kadar tanidik ki 2006 tarihli self-titled albumle su album sanki ayni zamanda kaydedilmiste simdi yayinlaniyormus gibi bir hava var. Onceki album bi halta benzese ve arada uc yillik kocaman bir surec olmasa buna kimsenin bir itirazi olmazdi heralde ancak su durumda isyan seslerinin yukselmesi son derece normal.

Anladigim kadariyla grupta yeni bir duzen oturmus durumda ve formullestirme almis basini gitmis. Riffler yaziliyor, sonra arkasindan atli kovaliyormus gibi Matt Cameron geliyor ve metronomu yukseltiyor, akabinde artik fazlaca sorf tahtasi ustunde giderken dusunmekten heralde Eddie de iyice veriyor gazi, McCready de imza gibi iki aksiyon ekliyor finallere ve yardiriyorlar. Baska bir gun Eddie "Ben dun denizden ciktigimda tek basima soyle bir sarki yaptim, Matt karismasin yavas olacak bu" diyor girip onu kaydediyorlar ve tornadan cikar gibi tamamlaniyor albumler.

Daha gecenlerde bir arkadasimla konusurken kartlarini dogru oynarsa Pearl Jam'in Stones gibi 70'lerinde yasayan efsaneler kategorisine girebilme ihtimalinden bahsetmistim ki, "Yok oyle birsey, kacti o tren" diyen o su albumden sonra ne yazik ki fena halde hakli cikmis gibi gorunuyor. No Code ve Yield gibi iki album yaptiktan sonra 45'li yaslarinda dandik bir yeni yetme punk grubu tarzinda sarkilar iceren bir album cikarmanin mantigini anlayamiyorum ben. Bir 'Lukin' gibi olur herkeste bayilir tamam ama bu kadar da zorlama olunca fazlasiyla siritiyorlar. Sanirim Binaural sonrasi elestrileri gereginden fazla dikkate aldilar ve "Biz Pearl Jam'iz gaz vermemiz, costurmamiz lazim" mantigini belki isteyerek belki de farkinda olmadan iyice benimsediler ve geldikleri konum itibariyle hicte olumlu sinyaller vermiyorlar.

Albumdeki sarkilar o kadar bastan savma duruyor ki belki uzerlerinde biraz daha ugrasilmis olsalar ve belki biraz da siralamalariyla oynansa kulaga bu kadar kotu gelmeyecekler ama su halleriyle ne yazik ki hicbir seye benzemiyorlar, genel olarak bir butunlukten soz etmek pek mumkun degil. Sanki buyuk bir ozensizlik var gibi hazirlanis surecinde. Insanda oturup beraber bastan sona hic dinlenmemisler de yazildiklari sirayla alelacele kaydedilmisler gibi bir his uyandiriyorlar. Hic olmadi kendisinden cok sey beklenen Brendan O'Brien da mi is bittikten sonra birkac kez dinleyip "Ne yaptik yahu biz?" demedi cok merak ediyorum. Evet birkac olacakmis gibi duran parca var fakat onlar da bir sekilde tam degiller, hep birseyler eksik. Onlar uzerinden bazi olumlu seyler soylenebilir elbette ancak soyle dusunmek lazim, bu albumu yillardir bildiginiz, sevdiginiz bir grup degil de yeni bir grup cikarsaydi, siz de radyoda televizyonda rastlasaydiniz dinler miydiniz? ve gidip alirmiydiniz?, ben kanal degistirirdim acikcasi. Bunun yerine Eddie Vedder solo album falan cikarsin, cok daha iyi olacagindan eminim.

Keske Jack Irons biraz daha kalabilseydi aralarinda, en azindan dinleyecek 2 den fazla album olurdu simdi elimizde. Okudugum cesitli yorumlarda bence fazla bile iyi niyetli yaklasilmis, sahsen su albumu bir daha ne zaman dinlerim? yada durust olursam uzak gelecekte bir gun kafama eser de acar dinler miyim? bilemiyorum. Pearl Jam gibi bir grubun artik olgunluk donemine girmesi gereken zamanlarinda ortaya boyle bir is cikarmasi bence neresinden bakilirsa bakilsin kabul edilebilecek gibi degil.