5.9.09

the boat that rocked



The Boat That Rocked daha once izledigimiz sayisiz filmin senaristi Richard Curtis'in Love Actually'den sonra ikinci yonetmenlik denemesi. Aslinda 'yonetmenlik denemesi' gibi bir kalibi kullanmak biraz haksizlik oluyor kendisine zira iki filmininde ne kadar basarili oldugunu dusunursek 53 yasindaki Curtis'in icinde meger zaten hep bir yonetmen varmis. Tabi bence bunda iki filminde de calisma sansi yakaladigi isimlerin etkileri de oldukca fazla.

Filmimiz Beatles, Who, Bowie, Beach Boys, Stones gibi isimlerin salladigi 60'lar britanyasinda, ingiliz parlamentosunun kendilerine actigi savasa aldirmadan, denizin ortasinda korsan radyo yayini yapan bir geminin acaip murettebatini olusturan dj'lerinin bu sure zarfi icerisinde baslarindan gecenleri anlatiyor. Tek tek yasadiklarinin yanisira devam eden esas hikayemizde de topluca hukumetin kati tavriyla yuzlesmek zorunda kaliyorlar. Tum bunlarin zemininde ise donemin sosyal, kulturel ve politik yapisi mizahi bir dille izleyiciye aktariliyor.

Bill Nighy ve Kenneth Branagh muthis aksanlari ve oyunculuklariyla kendilerinden beklenildigi uzere yine harikalar yaratmislar. Zaten Bill Nighy nedense bana hep bir Rolling Stones elemani gibi gelmistir, bu roluyle de saolsun dusuncelerimi iyice pekistirdi. Filmin ilgi ceken detaylarindan biri ise Philip Seymour Hoffman'in Cameron Crowe'un 2000 tarihli bu sefer 70'leri ele alan filmi Almost Famous'taki gibi yine bir radyo dj'ini canlandirmasi. Kendisini benzer gondermelerle ayni rolde 80'ler ve 90'larin anlatildigi filmlerde de gorsek cok iyi olur aslinda. Bir diger supriz ise Nick Frost. Malum oldugu uzere oyle bir durusu, tavri ve mimikleri var ki kendisinin, hicbirsey yapmadan sadece karsimda durup baksa bile gulerim ben bu adama ki yine canlandirdigi karaktere tam oturmus. Bunlara film boyu bize eslik eden sarkilar da eklenince zamanin nasil gectigini anlayamadan bitis jenerigindeki hizli hizli gecen gecmisten gunumuze album kapaklarini saymaya calisirken buldum kendimi.

Sex, alkol, uyusturucu ve rock 'n' roll temalari ile suslu, mizah unsurunu dozunda kullanan herseyiyle tam bir donem filmi demek yanlis olmaz heralde The Boat That Rocked icin. Iki saatlik suresi icerisinde olaylarin alt metinlerinde aslinda hep 60'lar ve dunyanin nasil bir daha asla eskisi gibi olamayacak bir bicimde degismeye basladigi anlatiliyor. Tam benlik olduklari icin pek tarafsiz gozle yaklasamiyorum bu tarz filmlere. Koysan bana arka arkaya Almost Famous, Across The Universe, 24 Hour Party People 32 kisim tekmili birden butun gun bakarim oyle ekrana hic 'noluyoruz ?' demem izlerim. O yuzden dunden tarafli olarak son derece hosuma giden ve yukaridakilerin yanina direk ekledigim bir film oldu The Boat That Rock. Sadece finalindeki onca hengamenin arasinda tum zuppeligiyle sampanya tokusturan Rhys Ifans'i gormek icin bile izlenmeli. Bu tarz filmlerden kesinlikle daha fazla yapilmasi lazim.

Hiç yorum yok: